13 Ağustos 2013 Salı

MUTFAKTAKİ 8 DETOKS BİTKİSİ

Vücudunuzu toksinlerden arındırmak için mutfağınızdaki bu 10 mucize besini detoks listenize mutlaka ekleyin...



Sarmısak Salatalar ve soslarla iyi gider. Kalbi güçlendirici etkilerinin yanında, karaciğer enzimlerini destekler ve vücudumuzdan atıkların atılmasına yardımcı olur.

Brokoli filizleri Yetişkin brokoliye göre 20- 50 kat arası daha fazla kanser önleyici ve enzim güçlendirici etkisi olan brokoli filizleri, harika bir detoks aracı.

Yeşil çay Çok zengin bir antioksidandır, karaciğer etkilerini hızlandıran katesin adlı maddeyi içerir.
Dereotu Salata ve çorbalarınıza katabilirsiniz. İdrar söktürücü etkisinin yanı
sıra mineraller açısından da oldukça zengin.

Limon İçerdiği C vitamini detoks vitamini olarak anılır. C vitamini, suda eriyen özelliğiyle toksinlerin vücuttan kolayca atılmasını sağlar.

Susam Karaciğer hücrelerini kimyasal maddelerin ve alkolün zararlarından korur. Daha konsantre bir etki için tahin de yiyebilirsiniz.

Lahana Karaciğeriniz iki çeşit detoksa yarayan enzim üretir. Bu güzel sebze her ikisini tetikleyen bir özelliğe sahip.

Karnıyarıkotu Yulaf gibi lif açısından zengin ama daha etkili bir bitki olan karnıyarıkotu, kolesterol ve toksinlerden kurtulmanızı sağlıyor. Besin önerisi olarak sunulan suplemanlardan içinde bu bitki olanları kolayca bulabilirsiniz.

Manyetik alan, kronik yoruyor
Son yıllarda birçok kişi sürekli yorgunluk hissi ve halsizlik nedeniyle hastaneleri sık sık ziyaret ediyor. Tıp dünyasında kronik yorgunluk sendromu olarak da adlandırılan rahatsızlık hakkında Reem

Nöropsikiyatri Merkezi kurucusu olan Dr. Mehmet Yavuz açıklamalarda bulundu: “Günümüz dünyasında, gelişen teknolojiyle birlikte, insan hayatının doğal manyetizması da bozulmaktadır.

Atmosferimizdeki haberleşme araçlarımızın yaydığı sinyaller, yüksek gerilim hatlarından yayılan radyasyon ve günlük yaşamımızın bir parçası haline gelen elektronik cihazlarımızın yaydığı dalgalar yoğun bir elektromanyetik kirliliğe yol açmaktadır.

Hayat enerjimizin kaynağı olan biyomanyetik alanımızı da bir mıknatıs gibi emen bu etkenler, başta kronik yorgunluk sendromu olmak üzere birçok hastalığın da temelini oluşturuyor.”
(Bu yazıyı Hürriyet.com'dan aldım...)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder